Büyük ölçekli işletmeler, makine öğrenimi ve yapay zekâ AI teknolojilerini iş akışlarını düzenlemek ve hatta yönetmek için uzun zamandır kullanıyor. Küçük ve orta ölçekli işletme sahipleri ise hâlen bu teknolojilerin nasıl çalıştığını çözmeye çalışıyor ve yapay zekânın kendileri için de faydalı olup olmayacağını düşünüyor. Artık bunları merak ederek zaman kaybetmenize gerek yok. İster orta ister küçük ölçekli işletme sahibi olun, e-ticaret, üretim, insan kaynakları, muhasebe, müşteri ilişkileri, pazarlama ve daha pek çok alanda rekabet avantajını yapay zekâ ile elde edebilirsiniz.
Aşağıda, bunun nasıl mümkün olabileceğinden bahsedeceğiz. Ancak başlamadan önce, Bitrix24 araçlarına ve özelliklerine göz atmayı unutmayın. Bitrix24, işletmeniz için daha uygun bir seçim olabilir veya yapay zekâyı destekleyecek şekilde kullanılarak işletmenizi çok daha verimli hâle getirebilir.
Çoğu kişi, yapay zekâ ile otomasyonun aynı anlama geldiğini düşündüğü için, bu teknoloji hakkında temel bilgileri paylaşarak başlayalım. Yapay zekâyı "akıllı" bilgisayar programı veya otomasyon aracı olarak düşünmek hatalı olacaktır. Bu teknoloji, makineler tarafından, özellikle de bilgisayar sistemleri tarafından sanal sinir ağları kullanılarak insan zekâsının simüle edilmesi anlamına geliyor. Bu türden sinir ağları, doğal dil işleme, ses tanımlama ve görüntü işleme gibi çok sayıda kompleks uygulamadan oluşuyor.
Yapay zekâ, büyük veri kümelerini kendi sinir ağları üzerinde sezgisel işleme algoritmalarıyla birleştirerek çalışıyor. Belirli veri setleri içindeki davranış kalıplarını öğrenerek, bu algoritmaları manipüle edebiliyor. Ancak yapay zekânın yalnızca algoritmadan ibaret olmadığını yeniden belirtelim: Bu, sorunları çözebilen ve sonuçlar çıkarabilen bir “makine öğrenimi” sistemi. Yani kendini sürekli ve düzenli olarak geliştirerek daha iyi hâle gelebiliyor.
Aynı nedenle, standart bilgisayar programları gibi kendini geliştirmek için “güncellenmeye” ihtiyaç duymuyor. Daha önce var olmayan özellikler eklemek veya sorunları çözmek için yapay zekâ sistemleri de elbette güncelleme alıyor ancak bu karmaşık ve bilişsel sistemin, yaptığı işte giderek daha iyi hâle gelmesini sağlayacak şekilde “öğrenebildiğini” unutmamak gerekiyor.
Kısacası, AI yapay zekâ, sorunu tanımladığınız ve ondan ne istediğinizi açıkça anlatabildiğiniz sürece, aynı gerçek insanlar gibi cevap veriyor, çözüm sunuyor ve kendini geliştirmeye devam ediyor.Hatta tek farkın, tüm bunları çok daha hızlı, tutarlı, verimli ve ara vermeden yapabilmesi olduğunu söyleyebiliriz. Yapay zekâ uygulamaları, insanlardan bekleyebileceğiniz her şeyi sunmakla yetinmiyor, bunları daha iyi yapabiliyor.
Ölçeklenebilmesi ve diğer "akıllı" özellikleri sayesinde, yapay zekâ giderek daha çok sayıda işletme tarafından kullanılıyor. Burada işletme türünün neredeyse hiç önem arz etmediğini özellikle belirtmekte fayda var. Bu teknoloji, öğrenme ve karar verme yetenekleri sayesinde çok çeşitli ve farklı amaçlar için kullanılabiliyor ve aynı nedenle her sektörde kullanım alanı buluyor.
TeraData'nın yürüttüğü bir araştırmaya göre, şirketlerin yaklaşık yüzde 80'i şimdiden yapay zekâ teknolojisi için yatırım yapmış durumda ve yüzde 30'u da önümüzdeki 3 yıl içinde bu teknoloji için yaptığı yatırımı artırmayı planlıyor. Bu şirketler, yatırımları için kayda değer ROI (yatırımın geri dönüşü) oranları elde etmeyi bekliyor. Bu bağlamda, yıl cinsinden her 1 birim yatırım için şu oranları elde edeceklerini düşünüyorlar:
Diğer bir deyişle, en fazla 10 yıl içerisinde yapay zekâya yatırdıkları paranın neredeyse 3 katını kazanabileceklerini düşünüyorlar. Vistage tarafından düzenlenen ve 1467 adet KOBİ'nin katıldığı bir ankette, katılımcıların %13,6'sı işletmelerinde yapay zekâ kullandıklarını belirtiyor ve %6,9'u bu teknolojiyi iş akışı, %6,1'i ise müşteri etkileşimi için kullanıyor. Ankete katılanların neredeyse üçte biri (%29,5'i), yapay zekânın çok kısa süre içerisinde en etkili teknolojilerden biri hâline geleceğine inanıyor.
Deloitte ve Stanford Üniversitesi tarafından yapılan başka bir araştırma ise, dört KOBİ'den birinin iş akışlarında yapay zekâyı kullandığını gösteriyor. Kısacası, bu uygulama geçici bir heves değil. Yapay zekâya çoktan geçmiş pek çok şirket olduğu gibi, kısa süre içinde geçmeyi planlayan şirketler de bulunuyor ve rekabete devam edebilmek isteyen her işletmenin, türü, büyüklüğü veya sektörü ne olursa olsun, gecikmeden bu yenilikçi teknoloji ile tanışması gerekiyor.
Peki, bunu yapmaya karar verir, yani işletmenizde yapay zekânın gücünden yararlanmak isterseniz ne elde edebilirsiniz? Daha basitçe soracak olursak, yapay zekâ size nasıl yardımcı olabilir ve onu kullanabileceğiniz alanlar nelerdir? Açıkçası, insan gibi öğrenme ve karar verme yeteneklerine sahip bir teknolojinin kullanılabileceği alanların sınırı yok.
Ancak gerçekçi olmak gerekirse, KOBİ'lerin kendi yapay zekâ sunucuları ve öğrenme süreci için harcayacak zamanı olmayacaktır. Dolayısıyla, zaten “eğitilmiş” bir yapay zekâ sistemine, üçüncü taraflarca sunulan yardımcı uygulamalarla erişmek zorundasınız. Örneğin envanterinizi yönetmek için yapay zekâ kullanmaya karar verdiniz diyelim. Bunu yapabilmek için iki seçeneğiniz olacak:
Tahmin edilebileceği gibi, ikincisini seçmek KOBİ’ler için çok daha mantıklı olacaktır. Aşağıda, yapay zekâya devredebileceğiniz görevleri listeleyecek ve bu görevlere yönelik kullanılabilecek program/platformlara örnekler vereceğiz.
Yapay zekâ destekli web sitesi geliştirmek, ürün veya hizmetinizi pazarlamak ve/veya tanıtmak için kendi web sitenizi tasarlama sürecini kolaylaştırır. Bu amaçla kullanılabilecek araçlar, web sitesi içeriğini, görsellerini ve kodunu geleneksel çözümlere kıyasla 10 kata kadar daha hızlı tamamlayabilir. Buna ek olarak, web sitenizin içeriğini oluşturmak için de yapay zekânın sunduğu çözümlerden yararlanabilirsiniz. Web sitesi geliştirmek için genellikle Wix ve Webflow, içerik oluşturmak içinse ChatGPT kullanılıyor.
Can sıkıcı ve sürekli tekrar eden herhangi bir işi otomatikleştirerek daha önemli şeylere odaklanabilir ve işletmenizin daha verimli olmasını sağlayabilirsiniz. Örneğin, "Billy the Bot" adındaki yapay zekâ, tüm önemli ödemelerinizi otomatik olarak tamamlamak için kullanılabilir. Bunlar genellikle klasik PC uygulamaları ile de yapabileceğiniz şeylerdir ancak her biri için farklı bir program kullanmanız gerekebilir. Yapay zekâ, tek başına basit ve tekrar eden görevlerin otomasyonunu sağlayarak, tüm bu görevleri çok daha verimli ve tutarlı bir şekilde tamamlayabilir.
KOBİ'lerin bile bir insan kaynakları departmanına sahip olması gerekir ve bu departmanın üstlendiği görevleri verimli şekilde yerine getirmesi, işletmenin sağlıklı olarak büyümesi için hayati öneme sahiptir. Yeni işe alımlar, çalışanlar arası anlaşmazlıklar ve benzeri sorunların tümü, insan kaynakları departmanının görevleri arasındadır ve KOBİ'ler için bunların hepsi başlı başına birer probleme dönüşebilir. Makine öğrenimi ve yapay zekâ, her türden işletmenin insan kaynakları uygulamalarını ve prosedürlerini geliştirmek ve kolaylaştırmak için kullanılabilir.
Bu bağlamda, yapay zekâ, insan kaynakları yönetiminde her şeyden önce hassas verileri korumak amacıyla kullanılabilecektir. KOBİ’ler ayrı bir siber güvenlik ekibine sahip değildir ve verileri güvenli şekilde saklamak aynı nedenle zorlayıcı olabilir. Oysa insan kaynakları verileri yapay zekâ kullanılarak saklanırsa, kendiliğinden üst düzey bir güvenlik elde edilmesi mümkün olacaktır.
Örneğin, Oracle HCM, bulut tabanlı ve yapay zekâ destekli bir insan kaynakları çözümüyle, çalışanların verilerini şirketlerde değil, kendi bünyesinde saklar ve rollere göre belirlediği karmaşık erişim haklarıyla güvenli şekilde depolar. Workable, Bamboo HR ve Zoho gibi yapay zekâ destekli çözümler ise, aşağıdakiler de dâhil olmak üzere çeşitli ve farklı amaçlar için kullanılabilir:
Yüz yüze yürütülmesi ve tamamlanması gerekenler dışında, insan kaynakları departmanının yapması gereken hemen her şeyi yapay zekâ destekli yazılımların yapması mümkündür.
Analiz ve pazar araştırması, her türden şirket için önem taşır ve yapay zekâ her ikisini de çok daha verimli bir şekilde yapabilir. Bunun en basit örneği, ChatGPT veya Google Bard gibi öğrenme yeteneğine sahip yapay zekâ doğal dil işleme araçlarını kullanmaktır. Bu araçlara hem analiz hem de araştırma amaçlı sorular sorabilir ve şirketinizin büyümesine yönelik fırsatları tespit etmenizi sağlayabilecek cevaplar alabilirsiniz.
Buna ek olarak, analiz ve araştırma için internette vakit harcamak yerine, ilgilendiğiniz veri kümelerini toplamasını aynı özelliklere sahip bir yapay zekâ aracından isteyebilirsiniz. Veri kümelerini elde ettikten sonra, onları analiz etmek ve hızlıca ayrıntılı raporlar hazırlamak için de yapay zekâ araçlarını kullanabilirsiniz.
Bunu “Google kullanmaya” benzetebilirsiniz, ancak bu kez arama motoruna anahtar kelimeler girmek yerine, ne istediğinizi anlayan ve tam olarak ihtiyacınız olan veri kümelerini toplayabilen bir ”yapay zekâ asistanı” kullanıyor olacaksınız.
Yapay zekâ araçlarının en iyi yönlerinden biri de, işletmenizin normalde sahip olmadığı bir beceriyi elde etmek için yeni bir çalışan istihdam etmek zorunda olmamanızdır. Örneğin, bilgi işlem konusunda uzman olan bir çalışana ihtiyacınız varsa ancak henüz böyle bir uzmanı işe alacak durumda değilseniz, yapay zekâ ile de bilgi işlem becerisini şirketinize ekleyebilirsiniz.
Ya da, yeni bir iş teklifi yapmak için bir sunum hazırlamanız gerektiğini düşünelim. PowerPoint konusunda tecrübeli ve gerekli yaratıcılığa sahip birini bulmak yerine, Chat GPT veya Gamma gibi bir uygulama kullanabilirsiniz. Bu yapay zekâ araçları, size sunumunuz için fikir vermekle yetinmeyip onu hazırlayabilir de.
Doğal dil işleyebilme özelliğine sahip bazı yapay zekâ araçları, müşteri hizmetlerine yönelik kullanılabilir. Bu araçlar, destek hizmetlerini otomatikleştirmekten veya bir sohbet robotunun yapabileceklerinden çok daha fazlasını sunar. İşletmenizin müşterilerle etkileşime geçme şeklinde devrim yaratabilir.
“Sanal asistanlar” olarak da bilinen yapay zeka araçları, rutin sorguları yanıtlamak veya müşterileri belirli kaynaklara yönlendirmek için kullanılabilir. Web sitenize yapay zekâ sanal asistanı ekleyip, belirli cümleleri tanıyacak ve yanıt verecek şekilde onu ayarlayabilirsiniz.
Ancak bunun da ötesine geçip, müşterilerinize gönderdiğiniz e-postaları yazmak için bile yapay zekâ kullanabilirsiniz. Octopus adında bir enerji şirketi bunu denedi ve çalışanlar tarafından yazılan e-postaların %65, yapay zeka tarafından yazılanların ise %80 memnuniyet oranına sahip olduğunu gördü.
Diğer bir deyişle, yapay zekâyı yalnızca müşteri hizmetleri sorgularına yanıt vermek için değil, müşterilerinizle olan etkileşiminizi desteklemek ve iyileştirmek için de kullanabilirsiniz. Böylelikle, müşteri geri bildirimlerinden tüketici içgörüleri toplamanız dahi mümkün olacaktır.
Yapay zekanın KOBİ’lere faydalı olabileceği birçok alan arasında, müşteri hedeflemeyi geliştirmek için makine öğrenimi kullanan ve potansiyel müşterilerin davranışlarına göre sonuçlar çıkarabilen pazarlama otomasyon sistemleri de yer alır. Yapay zekâ tabanlı pazarlama, departmanların çabalarını doğru müşterilere ve potansiyel müşterilere yönlendirerek pazarlama verimliliğini artırır.
Örneğin, yapay zekâ tabanlı uygulama ve platformlar, pazarlama departmanının sosyal medya ve arama motorları üzerlerindeki pazarlama faaliyetlerini yönetmesini destekler ve hatta otomatikleştirebilir. Teklifleri oluşturur, pazarlama harcamalarını takip eder ve bir işletmenin pazarlama kampanyalarını takip etmek için harcadığı zamanı en aza indirebilirler.
Yapay zekâ teknolojileri, satış elemanlarına da destek olabilir. Böyle bir uygulama, satışçıların yaptığı aramaları kaydedip yazıya dökebilir ve sonrasında bunları karşılaştırıp en başarılı sonuçları hangilerinin verdiğini gösterebilir. Yapay zekâ ve makine öğrenimi sayesinde, ilgili departman, dinleme ile konuşmaya harcanan zaman oranı ve kelime seçimi gibi karmaşık değişkenleri analiz edebilir. Yapay zekâ, satış performansını da değerlendirerek hangi çalışanların daha verimli olduğunu da kolayca tespit edebilir.
Rakipleriniz her gün çok sayıda içerik ve güncelleme üretiyorsa, onları ve kullandıkları stratejileri takip etmek zor olabilir. Ancak rakiplerinizi iyi tanımanız, hem piyasa trendlerine tepki vermek hem de rekabetçi kalabilmek için hayati önem taşır. Bu zorluğun üstesinden gelmenizi sağlayabilecek yapay zeka destekli rekabetçi analiz araçları mevcuttur.
Bu araçlar, fiyat değişikliklerini ve pazarlama mesajlarını takip edebilmenin yanı sıra sosyal medya, web siteleri ve web uygulamaları gibi çeşitli kanallarda da rakiplerinizi izleyebilir. Elde ettiğiniz verileri, rakiplerinizin açıkları ile güçlü ve zayıf yönlerini tespit etmek için kullanabilir, yapay zeka teknolojisinden iş stratejisi geliştirmek amacıyla da yararlanabilirsiniz.
Yapay zekâ kullanmanın iki temel riski olduğunu söylemek mümkündür ve şu aşamada ne yazık ki bu risklerden kaçınmak mümkün değildir.
Her ne kadar yukarıda düşük maliyetli birçok örnek vermiş olsak da, yapay zekâdan yararlanmanın maliyeti beklenmedik ölçüde büyük olabilir. Bu teknolojiden yararlanmak için kullanılan uygulama ve platformların abonelik fiyatları, çoğu KOBİ'nin hem aylık hem de yıllık düzeyde bütçesini aşabilir. Bu, yapay zekânın kullanımını sadece temel ve en basit seçeneklerle kısıtlayabilir, dolayısıyla böyle bir teknolojinin sunabileceği faydalar da kısıtlanmış olur.
Hâlihazırdaki birçok yapay zekâ aracı, sınırlı ölçüde veri toplayabilmiştir. Örneğin, Chat GPT’nin 2021’den sonra neler olup bittiği hakkında pek de bir fikri yoktur zira öğrenme amacıyla veri toplaması bu tarih itibarıyla sonlandırılmıştır. Diğer önemli yapay zekâ platformları için de benzer bir kısıtlamanın geçerli olduğunu söylemek mümkündür. Dolayısıyla, sonuçların hâlen insanlar tarafından kontrol edilmesi gereklidir.
Bunların ikisi de zaman içerisinde ortadan kalkacak sorunlardır. Zaman içerisinde maliyetler düşecek, yapay zekâ platformlarının 2021'den sonrası için de veri ve bilgi toplamasına eninde sonunda izin verilecektir. Bu gerçekleştiğinde, değişim çok hızlı yaşanacaktır. Değişime hazır olmak için, şimdiden ve daha fazla zaman kaybetmeden yapay zekaya en azından belirli bir ölçüde geçmek, her şirket için iyi bir karar olacaktır.